(Castillion günlüğüne merakla bakıyor.)
Bu... Gerçekten şaşırtıcı bir hikaye.
O efsanedeki deniz canavarının, okyanusta
izini kaybettirmesi uzun zaman önceydi.
Ölümsüz? Kanın fosili?
Soluk bir efsaneye peşinden koşuyoruz.
Bu bizim için bir fırsattır,
korsanlar için ise ayrılığın bir kıvılcımı. Şuraya bak.
Canavar Kadim Uygarlığı sonsuz uykusuna yollarken
akıttığı kanın zamana hapsolduğu deniz,
sert rüzgarıyla
bir çırpıda gözleri kör eder,
eti bıçak gibi kesen soğuk enerjiyle
tüm vücudu bir anda katılaştırıp,
yavaş ve acı verici bir şekilde
karanlığa doğru çeker.
Bu denize girmeyi göze alabilen kimse yokken
kanın fosilini nasıl bulacaksın?
Onların dediği gibi kanın fosili
çok değerli bir şey ise
altı üstü bir denize girmekten mi
korkacaklar?
O hurafeye inanmıyorum.
Boşu boşuna zaman kaybı olduğundan reddediyorum.
Evvela biz de birilerini yollayalım.
Bizim askerlerimiz öyle bir denize de karşı koymasını bilirler!
Hem korsanları temizler hem de denizi araştırırız.
Sen ne dersin? Bu hikayeye inanıyor musun?

Bu günlük bizde kalmalı.
Biraz daha incelememiz gerekiyor fakat çok işimize yarayacak gibi görünüyor.

Beklenmedik bir şekilde korsanların hedefi başka bir şeymiş demek.
Ben de...O efsaneyi çok duydum.
Epheria Denizi açıklarında ihtişamlı Kadim Uygarlık ile
Kadim Uygarlık'ı uyutan deniz canavarını.
Eğer günlükte yazan 'Kan izleri'ni bulduysan
O bir efsane değil gerçek.
O izin nasıl bir değeri
olduğunu bilmiyorum fakat...
O canavar bu denize
gelmiş demektir ve
Tekrar gelme ihtimalinin
hiç olmaması gibi bir fikre kapılma.
Fakat...Trina Şövalyeleri
Öyle mi söyledi?
Ne olursa olsun o kan izlerinin
çok büyük bir değeri var dese bile
Korsanların bile girmeyi istemediği
O tehlikeli denize insanları gönderelim mi dedin?
Ban hiç mantıklı gelmiyor.
Trina Şövalyeleri, Tanrı aşkına hangi akla hizmet...

Tamamlama Hedefi: Philaberto Falasi
- Falasi'ye geri gidip anlat

---

Gerekli eylemler:

1. NPC ile tanış: Philaberto Falasi